Radyo Çağından İnternet’e – Rekabetten İşbirliğine
İşbirliği ve Rekabet
Bilginin bedava ve ulaşılabilir olduğu bir Dünya ile, ulaşılması zor ve değerli olduğu Dünya arasındaki fark, radyo ile internetin farkı gibi.
Geleceği anlamlandırma yolunda okuduğum kitaplardan damıttığım ve paylaşmak istediğim bir konu var. Ana tema şu iki cümlede: “Artık işbirliği yapmak, rekabet etmekten daha karlı.” ve “Dünya’yı kurtarırsa güzel işbirlikleri kurtaracak.”
Çünkü İşbirliği Karlı
Bu işbirliği sadece sosyal, etik veya laf olsun diye değil; aynı zamanda ticari olarak daha karlı. Artık değişen zaman ile X ve Y kuşağının rekabete ve hiyerarşiye bakışı farklılaştı.
Radyo programları ilk çıktığında, radyolarda şiir ve kitap okumaları yaparlarmış. Yani radyonun bir mecra veya araç olarak izin verdiği kapasitesi 10 litre ise, bunun ancak 5’i doldurulabilirmiş. Radyo, kapasitesine ancak zaman içinde ulaşmış.
Aynısının daha sonra televizyon ile şimdi de internet ve tam boyutta dijitalleşme ile (nesnelerin interneti, yapay zeka, otomasyon, sosyal medya, dijital satış ve pazarlama…) benzer bir sıçrama yaşadık. Önümüzde açılan dev bir kapasite var ve bunu tek başımıza doldurmamız mümkün değil. Üstelik, çözülmesi gereken problemler ve hayata geçirilmesi gereken fikirler teknik olarak o kadar da kolay değil. Tek kişi üstesinden gelebileceğimizden daha büyük projeler ile karşı karşıyayız.
Tatlı rekabet bir yana, eğer ana felsefemiz her iş alanında “hırçın rekabet” ise, bilgiyi paylaşmak değil saklamak ise, kavram ve temalarla değil, bilgi satarak para kazanmaya çalışmak ise, içinde bulunduğumuz iş ekosistemini ve iş alanını büyütmek yerine, o pastanın tamamını kendimize almak ise işimiz zor. Böyle bir yaklaşım radyo çağında işe yarıyor olabilirdi, ancak artık işe yaramıyor.
Yukarıda alıntıladığım video da vurgulamaya çalıştığım gibi; artık hızlı gelişme ile önümüzde duran dev bir oyun alanı, yapılacak çok keyifli işler, ve hem iş hayatı hem de insanlık için çözülecek önemli problemler var. Bunları alt etmenin yöntemi ise farklı uzmanlıkları ve güçleri birleştirmek. Bu yüzden kendi çıktığım yolda da her türlü işbirliğine açık olduğumu mutlulukla paylaşıyorum. Yeni bir eğitim projesi tasarlamaktan tutun da, bir şirkete kurumsal danışmanlık sürecini işinde çok iyi uzman kişilerle bir araya gelerek yapmayı fırsat buldukça tercih ediyorum. Bu beni de, onları da daha güçlü kılıyor, üstelik hizmeti alan kişi için de daha kaliteli bir hizmet veya ürün ortaya çıkmış oluyor.
Bir Öneri; Hedef Koyun
Kendi iş alanınız ne olursa olsun, benim önerim, bir deneyin. Kendinize bunu hemen şimdi bir hedef olarak koyun ve sadece bir aylığına çevrenizdeki insanlarla (örneğin aynı şirket içindeki farklı departman çalışanlarıyla) rekabet etmek değil, işbirliği yapmak ve “birlikte üretmek” felsefesiyle çalışın. Tahminim; güzel şeyler çıkacak ve niye bu kadar geç kalmışım diyeceksiniz.